Fiesta' da siesta yapmak gibi her Eylül halet-i ruhiyeler. Bir ben var benden içeri ama vaktini doldurmuş belli. Elli belli olana oldu mu hiç bu zamanda kelli felli biri. Birdir birler ama dikkat bazı yerler var yerinden çıkmayı bekler. Dur durak bilmeyen o günlerden birinde bilet için sıra beklerken önüne geçilen. Bir önüm arkam vardı, bir de sağım solum zaten. Sobe dedik kazandık işte biz ebenin o 10 cm solunda duranlardık. Deşifre olduk kapatıldık, mızıkçı olduk oyundan atıldık. Elma dedik armut çıktı armut dedik çürük çıktı. Biz aslında Tupperware'ler de saklanan sebze tazeliğinde genç kızlardık.
Bunların hepsi kütükte İzmir yazmazken Yerli Malı Haftası'nda üzüm olmak gibiydi işte. Bastığım yerler de hep mantar belli ki şirinlerden yadigar. Ah Bahtiyar! Mesut olmasaydı adın, ne sen mesut ne de o bahtiyar.
20 Eylül 2010
20 Mayıs 2010
18 Aralık 2009
Yaman Zamanlar
Müsvette parşömen aslına, kayıp otobanın kızıl şeritleri üzerinde hatalı sollama yapmış ama ne yapsın hem acelesi hem de geçilecek reel zamanları varmış. Toprak üstüne yorgan olduysa eğer, suçlu birbirine kavuşamayan akrep ile yalkovan, asansör mızıkacıları da GDO ile sıvanan dişlilermiş. Değişime değnekçi olmak büyük idealim derken ilahi maske düşmüş terden, tende olmayan lüksü mühürlemek farz olmuş. Etimize can verdi diye öğretilen göbek bağımız, zincirlerle bağlanmış kuyuya. İsyanlar çığlık olup akarken kuyuya, 32 kısım tekmili birden kulaklar kesilip kapı tokmağı yapılmış.
-Orada kimse var mıymış?
30 Ağustos 2009
Zen Master
Pamuğun arasına koyduğumuz fasülyelerin filizlendiğini gördüğümüz an nirvanaya ulaşmış küçük afacanlardık galiba.
21 Ağustos 2009
Hanımeli
Kirpiklerinin arasından sızarken güneş, çevresindeki herşey birer ışık hüzmesi olmuştu. İlk kez gözlerini kıstığı ve aynı anı yaşadığı zamanı düşündü. Aynı gün hanımeli çiçeğinin yeşil bölümünü koparınca bal emebileceğini öğrenmişti. Balın ağzında bıraktığı tadı sevmişti, bir çiçekten bal almak tam ona göreydi. Arı, kocaman karnı balla dolu bir arı. Böyle bir şeydi, demek ki annesinin her gece okuduğu hikayelerdeki mutlu son, kahramanlara bu hissi veriyordu. Sırf bu düşünceler onun kendini bir dahi sanmasına yol açmıştı, herkesle paylaşmalıydı. Karşı komşuları buruşuk Hikmet amcayla, sümüklü Beyzayla, şişko Nevin teyzeyle ve her gece ona sonunda mutlu olan kahramanların hikayelerini anlatan annesiyle. Annesi şu an en yakında olduğu için ona anlatmak için arkasını döndü koşarak yanına gitti. Kulağına eğilip, 'Anne ben arı oldum.' dedi.
Yıllar sonra aynı gün, annesinin mezarına az önce emdiği hanımeli çiçeklerinden koydu... 'Anne bak çiçeklerden bal topladım.' dedi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)